Bölüm -2- (İşler Yoluna Girecek Mi?)

Sabah abimin dürtüklemesiyle uyandım.

- Uyan Nina, geldik! ''

Gözlerimi açıp etrafıma baktım. Başım pencere tarafına düşmüş uyurken. Herkes birer ikişer otobüsten iniyordu. Aralarında değişik dillerde konuşarak, gülüşerek... Abim de sabırsızca tepemde dikilmiş beni izliyordu.

- Ee hadi artık kalk, Svetlana Teyze bizi bekliyordur. Daha ilk günden kötü bir izlenim bırakmayalım '' dedi. Ayaklarımın dibine düşmüş çantamı ve abimin elindeki hırkamı alıp ayağa kalktım. Yolcularla çıkışa yöneldik. Abim konuşanların arasında bana kısa kısa açıklamalara başladı. Bir yandan da sık sık arkasına dönüp beni kontrol ediyordu.

- Svetlana Teyze, dayımın anlattığına göre biraz ters ve soğuk bir kadınmış. 45 yaşlarında falan , dul bir bayanmış. Kocasını genetik bir hastalıktan kaybetmiş ve hep yalnız yaşıyormuş ayrıca da hali vakti yerindeymiş. Dayım da bizi istemediklerini söylemiş ve ona anlatmış. Svetlana Teyze de bizi kabul etmiş...''

İşte bu harika, zaten yeterince aksi insanlarla uğraşıyorduk , yine aksi insanlarla dolu bir cehenneme gelmişiz. '' Dayımların cehenneminde kalsaydık daha iyi olurdu o zaman '' dedim ama abim beni duymadı.

Otobüsten iner inmez etrafımı seyretmeye başladım. Kursta öğrendiğim Türkçe ile yazıları okumaya başladım. İnsanların çoğu bavulunu bulma, yakınını bulma telaşındaydı. Herkeste bir koşturmaca bir telaş...

- Bavullar da tamam, al bakalım çantanı '' dedi abim , tam o sırada telefonu çaldı. Bavullar yere bırakıp cebindeki telefonu aldı. '' Teyzem '' dedi ve konuşmaya başladı:

- Günaydın efendim!

- ...

- Evet efendim, otobüsten indik.

- ...

- Peki efendim, geliyoruz'' abim hemen bavulları aldı ve '' Bizi su havuzunun yanında bekliyorlarmış'' dedi.,

- Bekliyorlar mı? Ben teyzem gelecek sanıyordum''

- Belki şöförle bekliyordur''

-Sakın evlenmiş olmayasın?'' Abim bi an bana baktı , sonra gülümsedi ''Olabilir aslında. Dayım gibi bir şeytana ben de mutlu haberimi vermezdim'' dedi. Kalabalığın içinde abimi kaybetme korkusuyla ve kaybolma korkusuyla bavulu tutan bir koluna yapışmıştım. abimin ise dünyadan haberi yok. Düşünüyor da düşünüyor. Sonra bir anda konuşmaya başladı.

- Svetlana Teyze çok nazik ve kibar bir kadındır Nina. Her ne kadar soğuk ta olsa kibar bir bayan. Bu yüzden ona karşı çok nazik olmaya bak. O dayımlar köpek değil, havlamaz. Küfretmez. Söylediklerimi unutma tamam mı? '' - Tamam'' -Gördüğünde güzelce merhabalaş, sakın surat asma, anlaştık mı? ''

- Tamam , Timur!''

- Yaşadıklarımızı da ona anlatma. Kendimize acındırmaya çalıştığımızı zannedecek, oldu mu güzelim? ''

- Tamam Timur, en yapmacık halime bürüneceğim tamam mı? İçin rahat etsin! '' Abim kafasını bana çevirdi:

- Böyle yapmak zorundayız Nina. Bir gün ona güvenebileceğimize inandığımız zaman , işte o gün anlatırız neler çektiğimizi, o köpekleri... Ama şimdi biraz sabretmemiz gerekiyor . Bana kızma güzelim!'' dedi. Abim haklıydı ama bu rol yapma işi beni sinir ediyordu. Olduğum gibi olmadım hiçbir zaman. İstediğim gibi, içimden geldiği gibi davranamadım. İstenmeyen iki öksüz kardeştik ve hep bir buraya bir oraya sürükleniyorduk. Yıpranıyorduk , kimseye de derdimizi haykıramıyorduk. Artık anlatmaktan çıkmıştı, haykıracaktık! Bütün bunları düşünürken su havuzunun yanına geldiğimizin farkına vardım ve havuzun yanında bize bakmakta olan bir bayanın olduğunun da...

Miğdeme şiddetli bir ağrı girdi, işte bizim zalim teyzemiz karşımızda bize bakıyordu. Abim bana dönüp:

-İşte Svetlana Teyze'miz Nina'cığım! '' dedi. Bakalım teyzemizin elinden neler çekeceğiz! İçimde yine güzel umutlarla teyzemize doğru adımlar atuyordum. Abim önde ben onun yanında. Yaklaşıyorduk, yaklaştıkça da teyzemin yüzünü daha iyi seçebiliyordum.

'' Tanrım, N'olur bu sefer herşey yoluna girsin! ''

0 yorum: