Bölüm-8-(Okula Devam)
Son zil çaldı. Okuldan eve gitme zamanı. Bazıları için…Benim için ise okuldan kursa gitme vakti.Toplamam gereken bir çantam olmadığından kızların çantalarını toplamalarını bekledim.Çoğu hemen çantalarını toplayıp, beni öpüp hemen sınıftan çıktılar.Ben de not defterime yarın için hocaların istedikleri şeyleri yazmaya başladım. Sınıftakiler çıkana kadar bunları yetiştireceğimi sanıyordum ama Suphi’nin sesiyle sınıf yankı yapınca anladım çoğunun sınıftan çoktan çıktığını.
- Eee Nina bacım,” dedi ”bizim sınıfın bir parçası oldun artık. Haydi hayırlısı” diye kolumu sıvazladı.
- Umarım kısa zamanda alışırım buraya ,”dedim
- Alışırsın, merak etme” dedi. Suphi ile sıraların arasından geçerken, sınıfın en dip köşesinde üç öğrencinin olduğunu fark ettim. Onlara dönüp baktığımda sanki daha önceden tanışıyormuşuz gibi hissettim.Ne garip!Suphi onlara baktı ve ” bunlar da bizim sınıfın şövalyeleri” dedi.Kendilerinden bahsedildiğini duyan üç genç bize baktılar, çantalarını sırtlarına aldılar ve bizim yanımıza geldiler.
- Selam!” dedi sarışın çocuk.
- Siz Nina ile tanışmadınız sanırım”dedi Suphi.
-Valla Nina öyle bir meşhur oldu ki, etrafındaki kalabalıktan yanına ulaşamadık” dedi siyah saçlı çocuk.
Baksen!..Suphi çocukları bana tanıştırmaya başladı:
- Bu Ege, biraz sert çocuktur ama bize karşı bir sertliği olmaz. Arkadaş canlısıdır, korkma bizi ısırmaz” dedi. Ege elini uzattı ” abartma Suphi, birazdan sert bir yumruk yiyebilirsin” dedi. Suphi ise ona aldırmadı bile.
-Bu bizim doktor. Babası gibi doktor olmayı kafasına koymuş tipik film adamıdır. Eğer düşersen, yaralanırsan Doktor Kerem’e danış, hiç birşeyin kalmaz. Tabi ben olduğum sürece senin düşmene izin vermem orası da ayrı birşey”
- Ve son olarak bu da…” Sarışın çocuk araya girdi ve elini uzatıp ” Ben de Tolga.” dedi. ” Başkalarının beni tanıtmalarından çok ,ben kendim tanıtmayı tercih ederim”Suphi çok bozuldu bu duruma…
- Memnun oldum”
- Hadi, tanışma faslımız bittiyse çıkalım bu sınıftan. Servis bizi bekliyor”Koridorda hala çocuklar kendi aralarında konuşuyorlardı.Ben ise bu üç çocuğu sanki yıllardır tanıyor gibiydim.Tolga, Ege, Kerem… Bu isimler bana hiç te yabancı gelmiyordu.Tolga’nın yüzü, gözleri, burnu,dudakları, gülüşü…Kerem’in sesi, saçları, sözcükleri, kokusu…Ege’nin düşünceleri, karakteri,davranışları, huyu…Çok tanıdıktı…
Yazın sıcaklığının gökyüzünden silindiği, yaprakların sararmaya başladığı bu öğle sonrası saatlerde okulun bahçesinden dışarı çıkarken, sanki bütün bunları yaşamışım gibi bir his vardı içimde…
Okul kapisinin önüne geldigimizde Kerem:
- Arkadaslar , biz biraz cafelerde takilacagiz,siz de gelmek ister misniz? ” diye sordu.
- Nina gelirse ben de gelirim ” dedi Suphi döndü bana bakti. Gözlerinde gitmek istedigi belliydi.
- Üzgünüm çocuklar ama benim her okul çikisi kursum var.” Suphi ,”ne kursuymus bu? ” dedi ters ters bakarak.
-Resim ve voleybol kursu. Teyzem sanat ve sporla ilgilenmemi istiyor. Resimde ne yapacagim bilmiyorum ama voleybolda eglenecegim kesin” dedim.- O zaman bir ara su kursun adresini ver,” dedi Tolga, ”gelip seni ziyaret edelim.”
- Olur” diye gülümsedim. Suphi”hadi biz servise gidelim, Sakir Abi öttürmesin kornalari ” dedi ve kolumdan tuttu. Tolga’nin yüzü degisti.
- Sen benimle ayni serviste misin?”
- Evet.”
- O zaman sizi tutmayalim, yarin görüsürüz ” dedi Ege ve ‘ Karanlik Sovalyeler’ diger kaldirima çikip uzaklastilar.Bizim servis okul sokaginin basindaydi, Suphi ile yavas yavas yürüyorduk sokakta.- Artik sonbahar da geldi,” dedi . Etrafima baktim.Agaçlar yesil giysilerini yavas yavas terk ediyorlardi. Yapraklar sararip birer birer düsüyordu. Bazilari yerde bazilari ise rüzgarin hismiyla ordan oraya savruluyorlardi.
-Evet, yakinda yagmurlar da baslar” bir an aklima geldi ” yagmurlari çok severim biliyor musun? Özellikle geceleri yagan yagmurlari. Damlalarin sesleri sanki büyülü melodiler gibi gelir kulaga, onlarin seslerini dinleye dinleye uyurum” dedim. Suphi gülümseyerek bana bakti.
- Yagmurda disarda dolasmak ta çok güzel oluyor. Birikmis su damlalarinin olusturdugu birikintilerin içinde yürümek, o sesler…” o güzelim konusmamizin ortasinda aci bir korna sesi duyuldu. Ikimiz de sokagin basina baktik. Sakir Abi serviste sinirli sinirli bize bakiyordu. Suphi gülerek bana bakti
-Kos Nina yoksa Sakir Abi bize iki saat nutuk çekecek” dedi. Biz de Sakir Abi’mizi sinirlendirmemek için bir kosu kopardik ve hemen servise bindik.Nefes nefese ” Yettik Sakir Abi” dedi Suphi. Sakir Abi ise biraz gülümsedi ” iyi, hadi hadi geçin, asabimi bozmayin benim” dedi.
Suphi sagolsun bana en arka koltuklarda cam kenari bir yer ayarladi. Kendisine de ancak ön koltuklarda yer bulabildi.Koltuguma yerlestigimde cebimin titredigini fark ettim.Telefon…Telefonu cebimden çikarip baktigimda teyzemden ve abimden birer mesaj gelmisti.Önce teyzeminkini okudum. Söyle diyordu:
” Okuldan çikinca servisine binmeyi unutma. Kursta Timur ile ayni binadasiniz. Okul servisi sizi kursa kurs servisi de eve birakacak sizi. Abine dikkat et, biraz agresif davraniyor. Kursta bir yaramazlik istemiyorum.”
Timur’un mesajini açtim:
” Teyzemin mesaji geldi. Ayni binada olacakmisiz ama ayri kurslarda. En azindan kurs tenefüslerinde görüsecegiz. Srni görmek için sabirsizlaniyorum Nina, belki beni teselli edebilirsin. Ilk gün okulda çok kötü geçti, çok”
Timur’un günü neden böyle kötü geçti acaba?
Teyzem Timur’un sinirlerini mi bozdu?
Servis büyük bir binanin önünde yavasladi. Içeriye benim gibi bir sürü okul formali ögrenciler girip çikiyordu.
- Nina kizim, burda inecekmissin” diye seslendi Sakir Abi.
- Tamam Sakir Abi” dedim ve çocuklarin arasindan servis kapisina ulasmaya çalistim. Suphi ” görüsürüz Nina,” dedi” Timur’a da selamlar; söyle takmasin okulda ilk günü. Ilk gün kötüyse diger günler iyi geçer”
Saskinliktan oldugum yerde kaldim.
- Sen bunlari nerden biliyorsun?” Suphi önce sasirdi sonra kafasini kasidi, ” mesaji görmüstüm de… Afedersin…”
- Peki… Görüsürüz” diye servisten atladim.
Suphi , servisin en ön koltuktaydi, ben ise en arkada ve bana ulasmasi çok zordu. Ne yanimda oturan ne de önünde oturan telefon ekranini göremezdi, çünkü kendime yakin tutmustum. Mümkün degil, Suphi …Iyi de … Nasil???
Yanimdan geçen birinin bana çarpmasiyla nerde oldugumun farkina vardim. Kurs binasinin önünde sap gibi dikiliyordum. Kurs binasinin giris kapisindan biri çikiyor biri giriyordu. Ya yirmi yada otuz katli bir bina duruyordu karsimda.
Bakalim bu koca binada kurs siniflarimi nasil bulacagim?..
- Nina!” diye bir sesle arkama döndüm.
Abim bana dogru geliyordu. Yanima gelir gelmez bana sarildi.Her iki yanagimdan öptü. Gülümseyen yüzü birden hüzünlendi. Binaya bakti.
- Bugün kursu assak, biraz dolassak, kursta bunalmak istemiyorum” dedi.
- Ama abicim, daha ilk günden birsey olursa ve teyzem bunu ögrenirse ne olur biliyor musun? ”
- Baslarim teyzene ya!!! ” diye bagirdi. Etraftan geçenler bize bakti.
- Abicim, bi sakin ol. Bak bugün kursa gidecegiz eve gidince de neler olmussa anlatirsin, olur mu?” dedim kolunu sivazlayarak.
- Herkes bize bakiyor, n’olur hadi simdi kursa gidelim,” dedim. Timur yüzüme bakti bakti ve” affedersin Nina, çok sinirliyim” dedi.
Sonunda abimle kurs binasina girdik. Siniflarimizi ögrendik. Abim alt kata ben de üst kata siniflarimiza gittik.
Kafam da ise hala su soru yankilaniyordu ” Timur’a ne oldu?”
Resim sinifi boya kokusuyla doluydu. Ayni zamanda ögrencilerin ve ögretmenin parfüm kokusu da bu boya kokularina karisiyordu. Ortada da bu yüzden agir bir hava hakim oluyordu.Ögretmen beni sinif kapisi önünde görünce ” ah! Iste Nina arkadasiniz da geldi. Necla söylemisti. Gel bakayim” dedi. Bana oturmam için yer gösterdi. Ögretmen:
- Çocuklar, bugün öncelikle birçok ressamin hayatini anlatan kisa bir film izleyecegiz. Ressamlarin neler yasadigini, neler hissettigini anlarsaniz siz resim dersinde sikildiginizda aslinda ressamlarin sizden daha zor durumlar yasadigini hatirlar ve böylece sabirli olmayi ögrenirsiniz” dedi.Ve film basladi.
Gerçegi istiyor musun?Çok sikiciydi…Anlatilan hiç birsey aklimda kalmadi. Hersey bir kulagimdan girdi diger kulagimdan çikti.Ressam mi olacagim ben?
Hayir…
Onlarin dogduklari ve öldükleri yillar ve günler hayatimin neresinde yer alip bana yarayacak…Bazen insanlar ‘acaba bu insanlara gerçekten yarayacak mi’ diye düsünmeden bir sürü bilgiyi, bir sürü yaziyi, görüntüyü önümüze sunuyorlar. Eger ben bunlari iki saniye sonra unutacaksam , neden izledim?
Hayat bazen, saçma ve gereksiz olaylar ve seylerle dolu…
Bu sikici ve gereksiz tanitim filminden sonra resim ögretmeni sinifin isiklarini açti. Herkes gözlerini ovarak etrafina bakinmaya basladi. Bir kiz çantasindaki küçük aynasini çikarip gözlerine bakti ve gözlerini de sanirim hiç mi hiç begenmedi.Iki çocuk ta birbirine bakip , ” abicim su gözlerin haline bak, bir de Selin ile bulusacagim” dedi ve birbirlerine bakip gülmeye basladilar. Sinifta ögrenciler birbirleriyle konusunca da tam bir curcuna çikti.Resim ögretmeni ellerini çirparak gürültüyü bastirmaya çalisti:
- Bu izlediginizden sizin de kendinize bir pay çikaracaginiza inaniyorum. Bugünlük ders bu kadar. Çikabilirsiniz” dedi.
Aman çok sükür! Bu eziyetten kurtuldum…
Siniftan olabildigim kadar çabuk çiktim. Spor bölümüne giderken koridorda abimle karsilastim. Surati yine bes degil de on karis asikti.
- Nasil geçti?” dedim en neseli ve mutlu sesimle. Bunu yapmak ta o kadar kolay degil Timur Bey, degerimi bilin. Ama nerdeee…
Pasamiz” hiç…” demez mi…
- Nasil ‘hiç’? ” dedim sabirli olmaya çalisarak.
- Ders sikiciydi iste. Bos bos oturdum. Teyzemin yaptiklarini düsünüyordum. Hoca da bana kizdi, neden hiç derse odaklanmiyormusum, vidi vidi… ” parmaklariyla konusan bir agiz yapti…
- Timur!” dedim kizarak, ” böyle konusmak sana hiç yakismiyor. Önce son kursumuza girelim sonra evde uzun uzun anlatirsin, tamam mi canm?” Oysa Timur beni dinlemiyordu. Kendi kendine konusuyor gibiydi.
- Nina…” dedi birden, ” son kursa girmeyecegiz”
Ne dedi? Son kursa girmeyecegiz mi? Teyzem ne der buna peki asi çocuk ?
- Nasil girmeyecegiz yaa??? ” dedim çantami düsürerek,” teyzem bunu ögrenirse nasil bir tepki verir, tahmin edemiyor musun? ”Timur birsey demeden kolumdan tutup merdivenlerin yanindaki koltuklardan birine sürükledi beni.
- Timur…”
- Dinle beni Nina. Bugün okulda garip seyler ögrendim. Teyzem anlatirken gizlice dinledim…”
E pes dogrusu…
- Timur bu…” abim parmagini dudaklarima götürdü, ” dinle Nina, yaptigim dogru degildi biliyorum, biliyorum ama teyzemin söyledikleri inanilmazdi. Hatta imkansizdi.
Önce sana sunlari söylemeliyim.Teyzem senin sandigin kadar iyi biri benim sandigim kadar kötü biri olmayabilir…”
Yani?…
” Teyzem bir yandan bizi bu lüks ortamda yetistiriyor. Br yandan da asiri derece koruyor. Bize günlük planlar koyuyor. Neden yapsin bunu ?”Gözlerimi devirdim, ” biz onun kizkardesinin çocuklariyiz da ondan”
- Hayir, bizden bir çikari var da ondan. Eminim diger akrabalarimiza ne kadar çok masraf yaptigini gidip anlatiyordur. Kimse heleki teyzem gibi biri bizim gibi gereksiz iki çocuk, yani genç için ugrasmaz. Kendi lüksüyle rahat kafasiyla yasar…” yanimizdan geçenler oldukça Timur’un sesi alçaliyordu.- Okulda müdüre söylediklerini sen duymadin. Bunlari sana anlatacagim. Ama sunu söylemem gerekiyor, annemin akrabalarina pek güven olmaz, sakin inanmaya kalkisma…”
Hadi, buyrun bakalim, simdi tam bir çikmazdayim…Teyzem ne demiski müdüre?
- Kursa girmeyecegiz ve sana bütün herseyi anlatacagim. Yoksa seni de kandirir. Teyzemin söylediklerini hayatim boyunca unutmayacagim”
- Teyzem bize kizmaz mi? ” Timur gülmeye basladi.Bu tür durumlardan nefret ediyorum. Ciddi ve endise dolu bir soru sordum karsimda gülüyor.- Timur!!! ”
- Tamam, tamam. Kizsa ne olur ki? Müdüre söylediklerinin hesabini soracagim zaten” dedi.Oturdugu yerden bana dogru egildi, yüzümü her iki elinin arasina aldi.
- Bak bir tanem! ” dedi, ” teyzem dayimdan daha iyi davraniyor diye ona güvenmeye basladin. Teyzemin nazikligi hosuna gitti. Ama bütün bunlari teyzem biliyor. Senin neye ihtiyacin oldugunu , beni nasil kontrol edecegini biliyor…”
Kendimi birinci sinifa giden saf bir çocuk gibi hissettim…
- Teyzem seni kendine baglayacak. Beni de kendisi hakkinda yalanlar söyleyen, saplantili bir abinmis gibi gösterecek. Böylece sen benden kopacaksin…”
Asla!!!
- Daha sonra seni çikarlari dogrultusunda yasatacak, bunu biliyorum. Istedigi gibi yetistirecek… Ne teyzeme ne de dayima güvenemeyiz. Onlar disarda gezen insanlardan farksiz” eliyle önümüzden geçen ögrencileri ve bir ögretmeni gösterdi, ” burdaki insanlara inanabilir misin? Kaçi seni anlayacak? Kaçi senden çikarlari olmadan sevecek?”
Sus Timur sus!Gittikçe olumsuzluklar arasinda bogulmaya baslamistim…
- Hiçbiri! Onlarin hiçbiri saydiklarimdan tek bir tanesini gerçeklestiremez. Biz birbirimizden baska kimseye güvenemeyiz .Dünyada birbirine kardesler kadar güvenebilen insanlar yoktur. Kardesler sonsuz güven duyduklari insanlardir. Bu yüzden arkadaslar çogu kez ‘kardeslik’ kavramini kullanarak ne kadar yakin olduklarini ifade etmeye çalisirlar” dedi. Ellerimi sikica tuttu ve bana gülümsedi.
- Tmur? Nina? ” diyen resim ögretmenin sesiyle konusmamiz bölündü. ” Sizin spor bölümünde olmaniz gerekyor muydu? ”Ayaga kalkip hocaya nazik bir açiklama yapmaya kalkistim ama abim kolumu yakaladi:
- Biz bugün spor kursuna girmeyecegiz” dedi.
- Neden?”
- Kardesimle önemli birsey konusmam gerekiyor”
- Pekala, siz bilirsiniz” dedi resim ögretmeni ve merdivenlerden asagi indi.
Abimle çantalarimizi aldik ve kantine indik.Kantinde bizden baska iki kisi vardi. Diger bütün masalar bostu. Abim bana en kuytu bir yerde masayi gösterdi ve oraya oturmami istedi. Anlatacaklarini çok merak ettim dogrusu. Teyzem ne demisti? Abim neden bu kadar endiseliydi?Abim içeceklerle masaya geldi. Çantasini yere birakti. Oturmadan önce de” baska birsey ister misin? ” diye sordu.
- Evet,” dedim. Oturmaktan vazgeçti,” büyük bir açiklama”Timur gülümsedi, sandalyesini çekti . Içecegimi de bana uzatti.
- O kadar ögrencinin arasinda anlatamayacagimi düsündüm. Kursa da girmesem de olurdu…”
- Ya Timur, anlat ne anlatacaksan artik!” dedim.Iyice kötü senaryolar yazmaya baslamistim.Içeceginden bir yudum aldi, ” okula gidip müdüre tanistirdi beni. Iste hep bildigin konusmalar. Sonra ‘ hadi evladim sen kapida bekle oglum’ dedi müdür yardimcisi. Ben de kapiya çiktim. Ama içerde konusulanlar kulagima gelmiyor degildi.Teyzem müdüre ‘ çocuk agresiftir biraz ‘ dedi. Müdür de ‘ gençlikte olur öyle, dert etmeyin’ dedi. Teyzem de ‘ hayir, çocuk sandiginizdan daha agresif. Annesi ve babasi öldü. Çok içine kapatik. aslinda annesini babasi öldürdü. Babasinin psikolojik sorunlari vardi, esini öldürdükten sonra onu arabaya koyup hastaneye giderken trafik kazasi oldu. Ve babasi da öldü. Çocuk bunlari daha kabullenemiyor’ dedi”
…
Babam annemi mi öldürmüs?Nasil?Neden?Migdeme agri girdi birden. Kendimi çok kötü hissettim. Timur biraz endiseli bana bakiyordu.
- Bunlar dogru mu? ” dedim. Çünkü gerçege benziyordu.
- Hayir Nina, babam annemi çok severdi. Ben hatirliyorum bunlari. Neden asik oldugu annemi öldürsün? Teyzem baska birseyi gizlemek için uydurmus bu yalanlari” dedi.
Ben yine de abimin anlattiklarinda kaldim…Neden babamin annemi öldürdügünü söyledi? Bundan baska yalan bulamamis mi? Babamdan bu kadar mi çok nefret ediyor bu kadin?Babama bu kadar kötü seyleri söyleyen teyzeme ben nasil güvenebildim? Nasil???…
……………………….
Abimle böyle huzursuz otururken, telefon çalmaya basladi. Arayan kimdi tahmin et..Biraz zaman vereyim.Evet , bildin, teyezm!Abim ise gayet sakin gayet yavas telefonu açti.
- Efendim?”- … ” ben o arada heyecandan kocaman kocaman gözlerle Timur’a bakmaktayim. Her agzindan çikan sözcügü kafamda titiz bir incelemeden geçiriyorum.- Peki, siz merak etmeyin,” dedi ve kapatti. Telefonu yavasça cebine koydu ve içeceginden yudum aldi.
Hey Yarabbim, hey Yarabbim…
Burda meraklanan kizkardesin var , degil mi Timur?
- Eee? Ne dedi? Anlatsana! ” dedim. Timur,’’senin su resimci…” dedi.
- N’olmus ona? ”
- Bizi ispiyonlamis sanirim…”
- Nasil ya ? ”
- Basbaya, teyzem hocalarimizla konusmus herhangi bir devamsizlikta haber verilmesini istemistir. Ya sence bizim bu kadar izlenmemiz normal mi? ”
- Eskiden olsa , yani birkaç gün önce olsa ‘ iyiligimiz için’ derdim ama teyzemden artik ben de süpheleniyorum. O yüzden senin söyledigin gibi ‘kesin bir plani vardir onun’ !” dedim.Bu kadar olay olduktan sonra hala ‘teyzem bir melek’ diyecek degildim…Açikçasi melek mi seytan mi orasini da tam olarak bilemiyorduk.- Ne yapacagiz peki bu durumda?”Abim kafasini kasidi,” tam olarak ne yapacagiz, düsünüyorum Nina. Ama yine de tek bildigim birsey var, o da ‘teyzem güvenilir’ biri degil!”Sessizlik…
- Teyzem , ya bize kursa neden girmediniz derse?”
- O zaman resimciye ne dediysek onu deriz”
Yine sessizlik…
Timur birden, ”Nina!” dedi, ” magdem derse girmedik, disarda gezelim mi biraz?”Güzel fikir-de:
- Zamaninda servise yetisemezsek , görürsün” dedim. Abim çantasini sirtina aldi, ” senin abin o kadarini düsünemeyecek kadar aptal mi?” diye güldü.
- Yok, öyle degil de…”
Abim ” gel buraya ” dedi kolunu omzuma atti,” biliyorum senin ne düsündügünü tatlim!” dedi.Sonunda kurs binasindan çiktik. Temiz hava yüzümüze çarpsa da gökyüzünün gri agir havasi yine boguyordu beni. Daha okulda ilk günümüz olmasina ragmen neler neler yasadik.
Abimle kurs sokaginda yürüyorduk, basimi abime kaldirdim.Eskiden bu kadar uzun degildi. Ayni boydaydik daha geçen sene… Sesi de degismisti birkaç yilda. Omuzlari on besinden sonra baya güçlenmisti, kasli kollarini yadirgiyordum hep.Küçük küçük sakallari çikiyordu, hatta geçen sene okuldan geldiginde’ okulda herkesin biyigi çikti, benim tek bir kilim bile yok’ diye yakiniyordu. Simdi basimi kaldirip çenesine bakinca onun da artik biyiklarinin çiktigini görebiliyordumi.
- Ne oldu?”Abimin yüzüne , gülümseyerek baktigimin farkinda degildim.” Yüzünde tatli bir gülümseme var” dedi.” Sen gün geçtikçe büyüyorsun abicigim” dedim. Timur biraz kizarir gibi oldu ” yaa… büyüyorum. Büyümek kadar kötü birsey olamaz,” dedi.” Büyüdükçe sorumluluklarin artiyor, yaptigin hatalar insanlarin gözünde daha büyük görünüyor. Küçükken yaptigin hata kimsenin gözüne batmazken, büyüyünce yaptigin ufak bir yanlislik büyük bir yanki yapiyor…”Ben bunlarin hiç farkinda degildim…Ne çok düsünen bir abim varmis benim!
-Selam” diyen bir sesle yüregim agzima geldi.
Abim birden kolunu omzumdan çekip hizlica arkasina döndü.Bir de ne görelim?
Suphi…
Saka , saka…
Bizim siniftaki ‘Karanlik Sovalyeler’ !Tolga parildayan gözleriyle bize gülümsüyordu. Solunda Kerem, saginda Ege duruyordu. Timur ters ters bakarak:
- Kim bunlar?” dedi.
,- Sinif arkadaslarim,” sonra abimin koluna girdim,”iste benim abim,Timur” dedim. Tolga’yi, Ege’yi ve Kerem’i de abime tanistirdim. Buraya kaadr bir sorun çikmadi, çok sükür!
- Siz burda ne ariyorsunuz? ” dedim sonunda.Kerem,” cafelerde takilmistik, okulun ilk günü yarina ödev de yoktu…”
- Dedik biraz daha dolsalim , ilerdeki parktaki deniz kenari taslarinin üzerinde oturalim…” diye devam etti Ege. ” Baktik tanidik bir kiz, senmisisn, bir merhaba diyelim dedik” diye sonlandirdi Tolga.Onlar bunlari anlatirken ben de Timur’u izliyordum. ‘Karanlik Sovalyeler’i dikkatle inceliyordu. Yüzünde olusan degisiklik benim onlarla tanistigimda yüzümde olan ifadeyle ayniydi. Tanidik ve saskin …
- Peki siz ne yapiyorsunuz burda?” Timur süpheli sesiyle,” Kursu astik, nereye gitsek diye konusuyorduk” dedi.- Ne kadar zamaniniz var su anda?”
- Su anda…” saatine bakti, ”tam olarak kirk bes dakika”
- Ders su anada mi basladi?” dedim. Cafede geçirdigimiz ve sokakta geçirdigimiz zaman sanki çok uzun gibi geliyordu bana. ” Evet” dedi abim. ”Biz cafedeyken ögrenciler siniflara çikmisti ama dersin baslangiç zili daha çalmamaisti…”
- O zaman surada güzel bir park var…” Tolga hemen,”hatta deniz kenari , süper valla, gider miyiz?”Abimin yüzünde gülümseme belirdi.Nasil sevindim, nasil sevindim!!!Abim arkadaslarimi sonunda begenmisti, oh be !
- Nina isterse gideriz ”dedi. Ben durur muyum? ” Gidelim , hadi!” dedim.
Vee böylece ben , Timur, Kerem,Ege ve Tolga ; tam kadro parka yollandik.,Park gerçekten çok güzeldi. Her yer yesil. Kus civiltilari, serin hava, sessizlik, agaç gölgeleri, sarildayan küçük sular…
Fakat aci gerçek , biz burda oturmayacaktik. Biz parkin asasindaki taslardan olan merdivenden sahile inecektik…Tepemizde solgun günes, moralsiz bulutlar, sinirle gidip gelen dalgalar ve kocama kocaman biçimsiz taslar…Burasi sanki abimin ruh halini yansitiyordu…Zor da olsa o yüksege çiktik, biçimsiz taslarin üzerine oturduk. Asagidan dalgalarin agresif sesleri geliyordu. Nedense hiç mi hiç sevmem bu denizleri, dalgalari…Bu araad benim aklim hep saatte sevgili günlügüm, bilgine sunulur!
-Eee? Daha daha nasilsiniz? ” diye sordu Tolga. Timur’dan ses çikmayinca,” iyiyiz, siz?” dedim.” Iyilik valla nolsun. Geçinip duruyoruz iste. Okul basladi beraberinde dertleri de pesine takti. Sevgilimiz de yok , lanet olsun. Bahsiz , kimsenin sevmedigi, çulsuz zavallinin en ön siralarda , gururla gideni…”
- Tamam , tamam kes. Anladik. Sevgilin yok” deyince Ege hepimiz gülmeye basladik.Ne alem çocuk Tanrim!Abim bile gülüyordu. Timur,’ merak etme o da olur. Sen dikkatlice etrafina bakarsan ya seni seveni yada sevdigin biri görürsün” dedi.Baksen abime, neler de bilirmis…
- Vay vay vay!” dedi Ege, ” sen de neler bilirmissin abi, anlasilan senin de gönül meselelerin olmus zamaninda”Timur ,” valla daha on sekizime girmeme az olmadi. Zamaninda filan diyerek yasli bunaga çevirdin beni”dedi.
- Yok be abi, öyle demek istemedim” diye güldü
.- Geçen sene vardi öyle biri” dedi abim.
Nasil?
Var miymis?
Benim niye haberim olmadi??? Askolsun yaa…
- Bir kiz vardi bizim okulda. Çok tatliydi. Gözleri yemyesildi. Sürekli derste beni izlerken yakalardim bakislarini…”Ben kesin rüyadayim, cimcikle beni günlük!..
- Bir gün okula gelmeyince yada sinifta derste beni izlemeyince birseyler eksik gibi hissederdim. Sonunda ondan hoslandigima karar verdim. Gidip ona onu sevdigimi söyledim. Ama o bana gülmeye basladi.Meger benim yanimda oturan sira arkadasima bakiyormus bunca zaman…”Hepimiz sok sok olduk.
- Belki utanmistir ben de seni seviyorum demeye?”
Abim gülümsedi,”hayir çünkü iki gün sonra o kiz sira arkadasimla çikmaya basladi” dedi.
Yaa…
0 yorum:
Yorum Gönder